Zaman ve Çocukluk

Birkaç yıl önce çocukluğumun geçtiği sokaklarda yürürken derin bir hüzün duymuştum. O zamanın sokaklarda neşe içinde bağrışan, koşturup oyunlar oynayan çocukları yerlerini sessiz ve soğuk apartman duvarlarına bırakmışlardı. Mevsim kıştı ama yazın da aynı manzara ile karşılaşacağımı biliyordum. 

Anne ve babalarımız umarsız insanlar değildiler ama sokakta başımıza bir kötülüğün gelmesinden endişe etmezlerdi. Hava kararıncaya kadar mahalleden çocuklar ile oyunlarımızı oynar, toza toprağa bulaşmış bir şekilde evin yolunu tutardık. Belki de sokak oyunları ile büyüyen son şanslı nesil bizlerdik. Bilyeler, topaçlar, gazoz kapakları, sek sek oyunları, saklambaç, yakan top, ip atlama, mahalle maçları, tüm bu oyunlar acaba şimdiki çocuklar için bir anlam ifade ediyor mudur? 

Zamanla kayboldu saflık, doğallık, samimiyet ve güven. Yerini doldurdu endişe, mesafe ve şüphe. Gelen gideni aratır derler. Umarım ki gelecek şimdiyi aratmasın. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Du hunermendê mezin.

Sala nû hêviyên nû...

Sıcak Yaz