Kayıtlar

Ocak, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zaman ve Çocukluk

Birkaç yıl önce çocukluğumun geçtiği sokaklarda yürürken derin bir hüzün duymuştum. O zamanın sokaklarda neşe içinde bağrışan, koşturup oyunlar oynayan çocukları yerlerini sessiz ve soğuk apartman duvarlarına bırakmışlardı. Mevsim kıştı ama yazın da aynı manzara ile karşılaşacağımı biliyordum.  Anne ve babalarımız umarsız insanlar değildiler ama sokakta başımıza bir kötülüğün gelmesinden endişe etmezlerdi. Hava kararıncaya kadar mahalleden çocuklar ile oyunlarımızı oynar, toza toprağa bulaşmış bir şekilde evin yolunu tutardık. Belki de sokak oyunları ile büyüyen son şanslı nesil bizlerdik. Bilyeler, topaçlar, gazoz kapakları, sek sek oyunları, saklambaç, yakan top, ip atlama, mahalle maçları, tüm bu oyunlar acaba şimdiki çocuklar için bir anlam ifade ediyor mudur?  Zamanla kayboldu saflık, doğallık, samimiyet ve güven. Yerini doldurdu endişe, mesafe ve şüphe. Gelen gideni aratır derler. Umarım ki gelecek şimdiyi aratmasın. 

Dapîr e min

Ez gelek bêrîya te kirîme. Dema ez nexweş diketim tu li ser milê min ayetan dixwend. Tu, ket hezkirina xwe ji ser me kêm nedikir. Çîrokên kû te ji me re dixwend nayê bîrkirin. Min bapîrê xwe ne dîtiye lê min dizanî bû ku tu gelek hez û bêrîya wî jî dikir. Belê, tu her dem ne li cem me bû. Evîna welat nedilehişt dûr bûne te ji welat zêde be. Te gelek caran digot "Şam xweş ê Şamîyan re." Tu li welate xwe de çûyî li ser dilovaniya xwe. Te nedixwest omrê xwe li xerîbiyê de xilas bikî. "Evîna welat" mîrasê te ye kû ji me re ma ye. Cihê te bihuşt be.

Esinti

İki boyutlu bir dünya ekran, oysa hayatın kendisi üç boyutlu. Ekranda gördüklerimizin derinliği yok, oysa ekranın arkasında derin bir dünya var. Ekranda gördüklerimize dokunamayız, oysa elimizi uzatsak hissederiz sıcaklığını ekranın. Televizyon ve internet bizleri üç boyutlu gerçek dünyamızdan koparıp iki boyutlu sanal bir dünyaya çekiyor. Üçten ikiye düştükçe yaşam kalitemiz azalıyor. İkiden üçe çıktığımız kadar da benliğimiz bize kavuşuyor. İki üçe tamamlandıkça var olup mutlu oluyoruz. Üç ikiye eksildikçe azalıp huzursuz oluyoruz. Dengeyi ve yönümüzü kaybetmeden daha çok doğa, daha çok temiz hava, daha çok yüz yüze iletişim ve hareket için, daha az televizyon ve internet demeliyiz. Ne de olsa üç ikiden büyük, gölge eşyanın izdüşümüdür. Araçlar amaçlara ulaşmak için vardır. Bu yazıyı oluşacak bir sessizlik veya karanlık veya insan sesi ya da gün ışığı, belki de bir esinti tamamlayacak.